İnsan her durumda bir başkasıdır. Arthur Rimbaud
Hürriyet
18 Ağustos 2009 Salı
KAÇIK GELİN
Evlenmek de zor artık. Nerde o eski sorumluluk sahibi, evine ailesine karısına bağlı adamlar. Yok kardeşim hepsinin nesli tükemek üzere. Az sayıda olanlar da kapanın eline kalıyor. Diyelim ki evlenecek adamı bulabildin “ki bu devirde oldukça zor”, hadi onu evlenmeye ikna et. Evlenmeye ikna ettin, ailesine kendini sevdir “ ki bu sözkonusu evlenilecek kişinin annesiyse daha da zor”. Zira hem oğlunun evlenmesini ister erkek anneleri hem de oğullarının turşularını kurmak için yanıp tutuşurlar. Yüzyıllar geçmesine rağmen anlamadılar ki ikisinin bir arada olması imkansızzz!
Anne engeli de aşıldıktıktan sonra, yok düğün nerede yapılacak , ev nerede tutulacak , senin annene yakın oldu benim annem küstü, koltuk takımını beğenmedim, gelinlik çok dekolte bizim aile kaldırmaz , davetiyelerin rengi olmamış , nikah şekerleri çok para tuttu,- kızıma beş taş isterim- çok masrafa girdik tek taş alırız-, kız tarafı damada ne takacak, oğlan tarafı düğünde ne yapacak, hatçe hanım kayınvaldenin bakışlarını beğenmemiş , Ahmet Bey’in kızı yemekli düğünle evlenmiş benim kızımın neyi eksik, kına gecesine gelen çerezlerin içinde mısır patlağı yoktu, gelin hanım komşumuzun teyzesinin kızına hoşgeldiniz demedi, kavgalarının ortasında hedef tahtası haline gelen gelin artık cinnet geçirme sınırında ve zaten zor bulduğu koca adayından da vazgeçme kıvamındadır artık.
Toz pembe buğulu aşk meşk hikayelerini, beyaz gelinlik hayallerini, rüya gibi bir düğün düşlerini rafa kaldırmış olan gelinceğiz, canının kurtarma derdine düşmüştür. Bir an önce evlilik günü gelsin de şu çile bitsin diye düşünmektedir. Ya sabır çekerek tüm bu çileli yolların aşılmasından sonra eline nikah cüzdanını alan gelinin, ben şimdi evli bir adam mı oldum paniğinde ki damadın ve tüm bu zorlu yollarda kendilerine yardımcı olmaya çalışan arkadaşlarının aşağıdaki gibi pozlar vermesini de abesle iştigal bulmamak gerekir.
Zira o büyük gün gelmiş, yaşanmış ve bitmiştir. Bu sebepten dolayı ki o eskinin başı önde, kırım kırım kırılan, vur kafasına al lokmasını gelinlerinin yerini, kaçık gelinler almıştır.
Resimdeki kaçık gelin ise benim arkadaşım. Nikahına gidemedim, bu çileli anlarda ona pek destek olamadım ama dün bana bu resmi gönderince bu yazıyı yazmak istedim bir anda.
Mutlu ol arkadaşım.. Hayat gülen yüzünü hiç soldurmasın..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder