Hürriyet

31 Temmuz 2009 Cuma

CAN SIKINTISI PERİLERİ

Can sıkıntısı perileri yine etrafımda dolanmaya başladı. Bu sıkıntı hissi beni maymun iştahlı yapmaya yetiyor da artıyor bile. Yarım kalmış bir sürü şey var etrafımda. Kayıt yaptırılıp gidilmekten vazgeçilen spor salonları, çekmecenin bir köşesine atılmış dalgıç brövesi, 3. kurs gününde sıkılınıp bir daha kapısı açılmayan müzik kursları, kendi başına " samanyolu" çalma aşamasına geldikten sonra arkadaşa hediye edilen gitar gibi...

Blog yazmak da böyle bir sıkıntı buhranı neticesi, can sıkıntısı meleklerinin küçük asaları ile karmaşık beynimi dürtüklemelerinden sonra çıktı ortaya. Hayırlar ola...

Günlerden cuma, boş bir iş günü. Koşturmacaya alıştıktan sonra işyerinde boş oturmak garip gelse de keyfime keyif katmıyor da değil doğrusu.

Burda mesai bitecek , akşama ev halleri mesaisi başlayacak. Akşam mesaisi bir sürü telaşa gebe.

Çocukları anneanneden almak için cuma trafiğinde yollara düşeceğiz ama ailece geçirilecek güzel bir hafta sonu için herşeye değer.

Eve dönüş yolunda muhtemelen uyku çoktan teslim almış olacak iki meleğimi de.

Meleklerim ve babaları ile birlikte güzel bir hafta sonuna merhaba...