Hürriyet

31 Temmuz 2012 Salı

Bİ SAKİN OLUN





Tatil bitti..Herşey harikaydı da ben başka bir yere takıldım..
4 kişilik bir Türk Ailesi'nin masada kalan yemeklerinden 8 kişilik bir aile daha doyar..

Ne açgözlü bir milletiz yahu..Edep biraz! Bi sakin olun, yiyeceğiniz kadar alın. Arkanızdan ağlar sonra, öğretmedi mi anneleriniz?

Onlar arkanızdan ağlamasa, o yiyecekler için ağlayan bir sürü insan var. Anladın mı!

8 Temmuz 2012 Pazar

DÜĞÜN SEZONU

Anladım ki resmi olarak düğün sezonu açıldı.. Mevsimlerden düğün..

Bir haftada 3 kına gecesi 2 düğüne gittim. Herkes seri ve periyodik bir biçimde evleniyor.

Üniversitedeyken o kadar çok okey oynardık ki , uyumaya çalışrken bile okey taşları geçerdi gözümün önünden..

Şimdi ise farkettim ki rüyamda bile halay çekiyorum..

Çoluk çocuk örf adet öğrensin, sosyalleşsin şenlensin diye elime kına bile yaktım aslında hiç sevmem.

Geçenlerde okudum ki boşanmalar da seri ve periyodik olarak aynı oranda artıyormuş..

Yok mu bunun ortası?

7 Temmuz 2012 Cumartesi

VAR /YOK

Yoktan var etmek güzel de , var olanların yok oluşuna şahit olmak çok koyuyor be doktor!

5 Temmuz 2012 Perşembe

BUGÜN NELER ÖĞRENDİM (MİM)





sirrakalem mimlemiş beni.. Yazmayı geciktirdim affola..

Konumuz bugün neler öğrendin..

1- Bugün içten bir gülümsemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha öğrendim.
2- Özlemenin can yakıcı olsa da çok güzel olduğunu hele ki özlendiğini bilmenin insana kendini harika hissettirdiğini öğrendim.
3- Kendini olduğun gibi gösterebildiğin insanların yanındayken bir kuş kadar hafif olunabileceğini öğrendim.
4- Geçmişi kurcalamanın kimselere bir faydası olmasa da bundan asla vazgeçmeyeceğimizi öğrendim.
5- Başın dönüyorsa ya sokağa çıkmayacaksın ya da yanına birini alıp çıkacaksın acı bir tecrübeyle öğrendim.
6- Yokluğun da bir varlığa dönüşebileceğini öğrendim.
7- İstediklerime dikkat etmem gerektiğini, gerçek olabileceğini öğrendim.


Kimleri mimledim?

Deeptone, Öykü, N.Narda, Kuulumsu Kadın, Elif ve yazmak isteyen herkes..

Hepiniz yazın biz de sizden öğrenelim..

TEK KELİME ( MIM)




deeptone mimlemiş beni..

Mim şöyle.. Seni mimleyen kişiyi tek kelime ile anlatacaksın..

Ben anlatırım da, benim içimdeki diğer ben, onun içindeki diğeri, onun içindeki diğeri hemfikir olmazlar ki! Matruşka gibiyim mübarek.. Bir ben var benden içeri büssürüü..

Bozbek'in kadınları oturdular, düşündüler taşındılar, kendi aralarında bir mütalaa yaptılar ve deeptonu şöyle tanımladılar..KOZMOPOLİT..

Mimlediklerim .. Hektor, Nini, Dayatılan, Eslemce, morclementiar, Beyza Mollanehmetoğlu, Beyaz Sayfa, Bolat, Sırra Kalem ve bu mimi okuyan hakkımda fikir beyan etmek isteyen herkes

DUA

Rabbim Hakkımda Hayırlı Olana Gönlümü Razı Eyle,Gönlümdekini Hakkımda Hayırlı Eyle...

Hayırlı kandiller ...

4 Temmuz 2012 Çarşamba

YOKLUĞUNDANDIR 9

Kısa cümlelerle uzun uzunn anlatıyorsun ya bu berbat hayatı bana,
Ağlatırken güldürüyorsun
Konuşurken düşündürüyorsun
Öfkemi de aşkımı da bileyliyorsun
Uzaklığın bile yoldaşsa varlığıma
Gölgen bile yetiyorsa
Ve tüm bunları gözlerimi kapatıp hayalimdeki yüzüne yazıyorsam
Sadece sesinle içimi ısıtıyorsam
Bil ki yokluğundandır!

2 Temmuz 2012 Pazartesi

UTANIYORUM

37 tane insanı diri diri yakmayı göze alan  ve o insanları destekleyen insanların da olduğunu bildiğim bu ülkede yaşıyor olmaktan, yazmak ve isyan etmek dışında birşey yapamamaktan utanıyorum!

Çaresizlik en nefret ettiğim his ve ben ülkemin bugünkü haline baktıkça kendimi çok çaresiz hissediyorum!

NE İSTEMİYORSUN ONDAN BAHSET

Günlerdir yazmıyor parmaklarım..

Zihnim öyle değil ama. O habire yazıyor da yazıyor.. Parça parça birsürü şey birikti. Birsürü şey yaşandı..Öznesi ben, yüklemi başkaları. Ya da yüklemi ben , özne olmakla alakamın olmadığı.

Bazen bir insan ömrü sığar ya bir güne , öyle işte..

Ama günlerdir yazmıyor parmaklarım..

Zihnim kurulu bir saat gibi tıkır tıkır işlerken, parmaklarım tutuldu. Kendi kendine konuşmak en iyidir ya bazen kendi kendime konuştum günlerdir.

Bir de kaldırım taşlarına. Yürüdüm saatlerce. Belki günde 8 saat. Mesai gibi..

Hem yürüdüm, hem konuştum..Özlemişim.

Sabah bir amaçla uyanmayı, yorgunluktan sızmayı.

Yazacaklarımı zihnimde biriktirmeyi..

Kendime vakit ayırmayı kendimde hak görmeyi..

Özlemişim kendimi..

Özlemişim çemberi kırmayı, dışına çıkmayı..

Oysa yaşıyordum mutlu mesut..Kah hüzünleniyor, kahh kahkaha atıyor, mutlu oluyor, mutlu ediyor, acı çekiyor, acı çektiriyordum. Normaldim, bir şikayetim yoktu..

Ama farkettim ki özlemişim kendimi, beni..

Döndüm yine..Binbir umutla, aklımda bir sürü dertle tasayla, en içten kahkahalarımla.

Döndüm yine..Ne istediğimden öte, ne istemediğimi bilerek..

Ya sen..Neler yaptın bu yarım ay süresince..?

İstediklerin umrumda değil, ne istemiyorsun bana ondan bahsetsene biraz...