Hürriyet

28 Ağustos 2012 Salı

TATİL VE ÜTÜ KARDEŞLİĞİ

Tatillerden fırsat bulup yazmak bu zamana denk geldi anca..
Bol dinlendik, bol eğlendik, hayallere kulaç attık derin mavilerde bu sene..
Deniz ve ben..Uzun uzun hasret giderdik ne komiktir ki şimdiden özledim o özgür ve sonsuz maviliği.
Yaz bitiyor.
Şimdi İstanbul'un sonbaharının keyfini çıkarma zamanı..
Aylardır zihnimde, kıyıda köşede, cep telefonumun not bölümünde, minicik kerteriz defterimde biriktirdiklerimi paylaşma zamanı.
Bir de bol bol ütü yapma zamanı.
Böyle kelimelerin arkasından nerden çıktı şimdi ütü demeyin.
Tatil dönüşü demek , bir kadın için yığılmış ütüler demektir.
Tatilden glenler yıkanır, paklanır, ütülenir.

Ütü yapıyorum diye beni pamuklara saran bir kocam var. Ya ben ütüyü sandığımdan az yapıyorum ya kocam çok iyi.. Bilemedim..:)))))


13 Ağustos 2012 Pazartesi

LÖSEV Gönüllüsü Olmak Bir Ayrıcalıktır...








Büyük LÖSEV Ailesi, lösemili&kanserli çocuk ve ailelerin bu zorlu mücadelede yalnız olmadıklarını göstermek için sevgi ve azimle çalışan bir vakıftır. LÖSEV kurulduğu 1998 yılından bugüne dek faaliyetlerini duyarlı kişi ve kuruluşların destekleri ve binlerce GÖNÜLLÜSÜ’nün katkılarıyla gerçekleştirmiş; Türk halkının konu hakkında daha bilinçli ve duyarlı olmasıyla beraber tedavide %91'lere çıkardığı başarısını %100’e çıkartmayı hedeflemiştir.

LÖSEV'e gönlünü veren gönüllüler LÖSEV’in her etkinliğinde aktif rol almakta, vakıf çalışmalarına aktif katılım göstererek çocukları hayata bağlamaktadırlar.

Yüreğinde paylaşım ve sevgiye yer olan herkesi Lösev gönüllüsü olmaya davet ediyoruz.

Lösev gönüllüsü olabilmek için aşağıdaki formu doldurmanız yeterli: http://bit.ly/losevgonullusu
Lösev’i Facebook’ta takip etmek için: www.facebook.com/losev0660
Lösev’i Twitter’da da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile  paylaşımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.



9 Ağustos 2012 Perşembe

HELAL SANA İZMİR



Helal sana İzmir..

Hep böyle kal.. Canını ver, kanını ver ama oyunu verme!!

GAVUR'du hani İzmir ya.. O gavurlar hastaneler akın etmiş mehmetçiğe kan vermek için.  Kan vermeye giden vatandaştan taksiciler para almamış..

Bir de bazı has Türkler var.. " Şehit olmak onların kaderiydi" diyen..!!!!

Helal sana İzmir, hep böyle kal!!!

SOLUNGAÇ



Ha gayret İstanbul! Az kaldı.. Nemin sayesinde çıkacak solungaçlarımız..

E hazır hafta sonu için de sel uyarısı yapıldı, bir işe de yararlar bari :))

7 Ağustos 2012 Salı

CESARETİN VAR MI?

Bazen  giden taraf olmak da cesaret ister..

Ardında bıraktıklarına gözünü kapayabilmek, geleceği göğüsleyebilmek ister..

Vazgeçebilmek , vazgeçmeyi göze alabilmek  derin bir nefes ister..

Yeni bir başlangıç, mangal gibi yürek ister..

ANA KUCAĞINDAN, ASKER OCAĞINA

Bir çocuk nasıl yetişir, büyür bilir misiniz?

Önce hamile olduğunu öğrenir kadın..Garip duygular hisseder..Sevinir, korkar, mutlu olur, ağlar..

Hormonları altüst olur, hatta fizyolojisi..Kusar, saçları dökülür, dişetleri çekilir, memeleri acır, beli ağırır, bir süre sonra uyuyamaz, sağdan sola dönemez olur. Minicik bir ayak bastırır akciğerlerine nefes almakta bile zorlanır. Ayakkabılarını bağlayamaz, yastıklarla desteklenmeden yatamaz hale gelir. Tüm bunları yaşarken her off dediğinde arkasından bin kere de tövbe eder o dediği off için.

Öyle sever karnındakini , öyle bağlanır ki , bazen gebelik testi yapmadan bile hamile olduğunu sezenler vardır. Böyledir annelik.

Sonra saatler süren sancılar acılar sonucunda bebeğini alır kucağına..Emzirirken memesi yara olur.. Ağlar acıdan bir yandan , öbür taraftan emzirir, dikişleri acır ama yine de kucağında taşır.. Uykusuz kalır, süt olsun diye yediklerinden bin kilo alır ama yine de minicik bir gülüş alırr götürür bütün yorgunluğunu..Türlü türlü yemek yapma sanatı öğrenir..Camının önünde organik domates bile yetiştirir. Yoğurt mayalar, tereyağ yapar.. Sorsan kendi için bir kere bile yapmamıştır bunları ama evladı için herşey olur.

Okullara gönderir, aklı kalır. Biri vurdu mu, üzdüler mi, kantinde sıraya girebildi mi, servisini bulabildi mi, sınavında başarılı olabildi mi?

Dünyayı sermek ister önüne, elinin erdiğince gücünün yettiğince uğraşır ama alamadığı birşey olsun dünya başına yıkılır.

Öksürdüğü zaman sanki annenin ciğerleri sökülür, burnu tıkalı yattıysa başında nöbet tutar, eli kesilse yüreği kopar..Hep böyle gecelerdedir " benden al rabbim ömrümü, ona ver" diye yalvarmalar.

Sonra asker çağı gelir, askere gider..Ne için savaştığını bile bilmeden şehit olur!

Kızsa evladınız sevgilisi askere gider, kocası, nişanlısı gider.. Şehit yakını olur..Ve ömür boyu bitmeyecek bir acıya mahkum edilir.

Ne için, kim için..Birileri daha rahat silah kaçırsın, daha rahat uyuşturucu satsın, daha fazla para kazansın, biryerlerden rant elde etsin diye..

Hiç kusura bakmayın beyler bu terör denilen illet bir savaş değil..Ben inanmıyorum artık! Vatanımızı kurtarmak için ölmüyor o kınalı kuzular orda! Biz buna inandırılıyoruz sadece!  Pis bir oyunun tertemiz oyuncuları onlar..

Bu şartlarda vatan falan sağolmasın arkadaş.. Bülent Ersoy çıktı " oğlum olsa askere gönderememek için herşeyi yapardım" dedi.. Neredeyse asacalardı..

Ben de söylüyorum şimdi.. Ben de göndermemek için herşeyi yapardım..

Seve seve gönderirim diyen hiç kimseye de inanmam!

Bir savaş olsa bu gerçekten, hepimiz savaşalım atalarımız dedelerimiz gibi. İşte o zaman "Vatan sana canım feda"

Ama bu şartlarda Vatan Sağolsun diyemem arkadaş..Ahmet, Ali, Burak, Mehmet, Rıza ve diğer boşuboşuna ölen binlercesi sağ olsaydı keşke..

Soruyorlar şehit cenazelerinde cemaate " Hakkınızı helal ediyor musunuz" diye..

Şehidim esas sen hakkını helal et bize!