Hürriyet

2 Aralık 2010 Perşembe

DUMANSIZ HAVA SAHASI, SİGARA YANIKSIZ MONT VE KÜLSÜZ SAÇLAR


Dumansız hava sahası, sigara yanıksız mont ve külsüz saçlar...

Hani bir kişinin bile sığamayacağı kaldırımlarda gayet samimi şeklide yürümeye çalışıyoruz ya da toplu taşıma araçlarında gayet toplu üstüste taşındıktan sonra bir yudum nefes alabilmek için bazen ineceğimiz durakta bazen de o kadar bile sabredemeyip önceden atıyoruz ya kendimizi..

E sen de yakıyorsun bir sigara. O daracık kaldırımda ya da mahşer yeri gibi otobüslerden trenlerden iner inmez. Püfür püfür esen rüzgar bu sefer oyun oynuyor bana. Sigaranın dumanı hooop yüzüme tabi bu sadece ilk aşama. Sonra bir kıvılcım sinirime inat , yepyeni aldığım montuma yapışıyor. Küçük belki de kimsenin göremeyeceği ama benim her baktığımda bana kara delik gibi gelen bir delik oluşuyor montumda. Sonra daha kuvvetli bir rüzgar. O sırada sen hızlıca bir nefes çekiyorsun sigarandan , ben de temiz olduğuna inanmak istediğim havadan. Bir kuvvetli rüzgar daha. Dağılıyor küller, saçılıyor etrafa. Kimi daha sabah fönlettiğim saçlarımın arasında , hatta bazıları gözüme kaçtı bile. Gözüm yaşarıyor, rimelim aktı.

Senin arkandan kaçıp kurtulmaya çalışıyorum. Ama o kadar çoksunuz ki. Birinizden kurtuluyor bir diğerinizin arkasına takılmak zorunda kalıyorum.

Senin sokakta etrafını dikkate almadan  içeceğin bir sigara; bana bir monta, bir fön parasına, açıyan bir göze ve sabah sabah yüzüme yapışan duman yüzünden bulanan bir mideye maloluyor.

Bunu yazan kim mi?
10 seneden fazla sigara içmiş, 2 sene önce bırakmış biri..

Sigara içerken böyle demiyordum ama değil mi???
Yoo diyordum.Sigara içerken bunun ne menem birşey olduğunun gayet farkındaydım. İçmeyenlere özenir, onları kendimden öncelikli görür, kendi zehirimle onları zehirlemeye ve rahatsız etmeye hakkım olmadığını düşünürdüm. Köşe bucak içerdim hatta. Öyle sokakta falan içtiğimi de hiç hatırlamam..

Kabul edin beyler bayanlar. Sigara alışkanlığı bir madde bağımlılığı. Bırakmak kimine zor kimine kolay.
Kimseye sigarayı bırakın demeyeceğim herkesin kendi tasarrufunda. İsteyen içer ama kabul edin ki bu bir zehir. Bari bu zehirden vazgeçmiş, ya da hiç başlamamış insanlara bir faydanız olsun, onlara saygı duyun.

İçerim kardeşim sigaramı, burası özgür bir ülke diyen mi var? Özgürlük kendinle birlikte  bir başkasını zehirlemek midir acaba?

PS: Bir de istediğiniz kadar yıkanın parfüm sürün. Kokuyor ! Ve eminim ki nasıl koktuğunuzu bilseniz hemen bırakırsınız.

fotoğraf google'dan alıntıdır..

2 yorum:

  1. dünyanın en berbat kokusu gerçekten...

    YanıtlaSil
  2. Pınar@içerken farkında değildim ama bırakınca nasıl koktuğunu anladım. Bir de ne yaparsan yap, kişisel temizliğine ne kadar özen gösterirsen göster o koku gitmiyor

    YanıtlaSil