Hürriyet

10 Aralık 2010 Cuma

HAFTASONU İÇİN KEYİFLİ BİR YEMEK

Herkesler yemek tarifi veriyor benim neyim eksik a dostlar??

Yemek yapmayı çok severim ama haftasonları daha bir severim. İlla ya uydurduğum bir tarif, ya dünya mutfaklarından bir lezzet, ya bir Osmanlı Yemeği olur haftasonu masamızda ve muhakkak bir de balık.

Ben balığı haftasonu pişirenlerdenim. Ya cumartesi ya da pazar günü balık pişer bizim evde. Bazen hamsi kuşu, bazen fırında büyük balık. Eşim balığı çok sevmez, evdeki balık kokusundan ise hiç hazetmez. İşten gelip de balıkla uğraşmak da benim çok işime gelmiyor açıkçası.  Çocuklar balık yemeli, e öyle her hafta da balıkçıya gitmek keseye büyük zarar ziyan..Ben de her haftasonu aksatmadan balık pişirmeyi görev edindim ama balıkla ilgili pek fazla bilgim ve çok çeşitli tariflerim yoktur açıkçası.


Geçen pazar muhteşem yemekler yapabilen abimden aldım tarifi. Büyük bir hızla tuttum marketin yolunu. 3 parça somon yaklaşık 750 gr. Yarım kilogram ıspanak, biraz lor peyniri attım sepete . Marketin balık reyonundaki çalışanın " Hanımefendi balık için herhangi bir işlem istiyor musunuz, derisini alalım mı?" yardım teklifine afilli ve ukala bir "Teşekkür ederim gerek yok" dedikten sonra da evime geri döndüm. Hayır kendimi ne zannettiysem o an balık bilgini falan mı acaba?

Tarif usulünce soğanı rendeledim. Suyunu sıktım. Zeytinyağı ile karıştırdım, biraz karabiber , biraz kekik. Hooop somonlar içine..En az 3-4 saat marine etmelisin demişti bilirkişi. Ama bu bilirkişi Somon'un pulları olduğunu onları temizletmem gerektiğini söylemeyi unutmuş. Aldım elime bir bıçak, balık yağlı ve kaygan derisi sert. Ben bi ucundan tutuyorum balık öteki tarafa kayıyor. Uzunca süren bir uğraştan sonra Somonlar derilerinden ayrıldı. Yeniden marine edildi ve lezzetlenmesi için üstü kapatılarak dolaba kaldırıldı.
Ispanaklar yıkandı, ayıklandı, ince ince doğranıp suya bırakıldı.

Bu esnada bir film seyrettim, çocuklarla oynadım, güzel bir Türk Kahvesi içtim, birkaç sayfa kitap okudum hatta ütü bile yaptım. Arada ıspanakların suyunu değiştirmeyi de ihmal etmedim. Yavaş yavaş acıkmaya başlayınca başladım somonlarımın geri kalan malzemesini hazırlamaya.

Büyük bir baş soğanı küp küp doğradıktan sonra 1 yemek kaşığı zeytinyağında soteledim.. Bolca kıyılmış sarımsak soğanın yanıbaşında yerini buldu hemen. Ardından jülyen kesilmiş kırmızı biberler çıktı sahneye, yanında ıspanağa yer ayırdı ve ıspanaklar da hoop tavaya. Biraz tuz, biraz tane karabiber bir güzel hepbirlikte kavruldular. En son lor peyniri katıldı aralarına , sonunda sosumuz hazırrr!

Balıklarımı tepsiye güzelce dizdim.Üstlerine hazırladığım ıspanaklı sosdan bolca koydum. Ve 250 derece fırında 40 dakika pişirdim.

Yanına haşlanmış sebze , rokalı salata ve patates kavurması hazırladım. Biz 3 büyük 2 çocuktuk sofrada. Ve bu miktar ( 750 gr somon) bize fazlası ile yetti ve yanındaki garinitürler ile birlikte doyurdu.

Ucuz ( bu yemek için yaklaşık 30 TL harcadım ki besin değeri ve dışarıda yense ödenecek ücret düşünüldüğünde gayet makul), besleyici, doyurucu, sunumu güzel ve havalı :) Daha ne olsun !

Resim mi ? İnternetten alınma . Özene bözene hazırladığım tabağın fotoğrafını çektim ama makinanın bilgisayar bağlantı kablosunu bulamıyorum günlerdir. İnternette ıspanaklı somon diye aradığım görsellerin de hiçbiri benim yaptığıma benzemiyor. Ben de sadece ıspanak ve kırmızı biber resmi koydum o yüzden. Bir bağlantı kablosu satın alacağım bu hafta sonu ve çektiğim resmi yayınlamayı ihma letmeyeceğim kesinlikle.

Afiyet olsun ve iyi hafta sonları..:)

2 yorum:

  1. Ben de ıspanağın etiketindeki "organic" yazısını görünce Amerika'da mı yaşıyor acaba diye düşündüm iyi mi?

    YanıtlaSil
  2. Tijen@ İstanbul'dayım :) ve sanırım fotoğraf seçerken daha dikkatli olmalıyım:)))

    YanıtlaSil