Hürriyet

24 Aralık 2010 Cuma

O KİŞİ "BABA"

"Annemin en büyük hayali mezuniyetimizi görmekti" diyor gözleri donuk bir şeklide. " Ama o kişi yüzünden  bu şansını kaybetti" Hem anne olmam lazım artık, hem de baba bir de ablayım ben üstelik" derken sesi titriyor. " O kişi diyorum , çünkü ben annemin canını alan birine Baba! diyemem" diyor. " Yakalandığını söylüyorlar ama ellerini kelepçeli görmeden içim rahat etmez" derken acıdan ağlayamıyor bile.

Bir kadın, binbir umutla evlenmiş, belki de zorla evlendirilmiş. Kocasından defalarca dayak yemiş, hatta tecavüze uğramış, şikayetçi olmuş, darp edilmiş yüzü gazetelerin 3. sayfalarında haber olarak yer almış, tehtid baskı yüzünden kocasını afetmiş fakat aynı işkenceyi tekrar tekrar yaşamış.

Sonunda kader yüzüne gülmüş ve boşanmış. Bu sefer canavar şekil değiştirerek yine çıkmış karşısına. " Benimle barışacaksın, beni eve geri alacaksın" cümlelerinin arasına girmiş üstü kapalı ölüm tehtidleri. Savcılığa defalarca başvurmuş kadın, " Hayatım tehlikede, can güvenliğim yok, bu adam beni öldürecek" demiş. dinletememiş üst ve yetkili mercilere. "Aile koruma yasasından yararlanamassınız, çünkü siz boşandınız" cevabı almış.

Ya insan koruma yasası? Bu ülkede böyle bir yasa yok mu? Yok ki sonunda o adam emeline ulaşabilmiş. 10 yerinden bıçaklayarak öldürmüş eski karısını, hayat arkadaşını, çocuklarının annesini...

Koruyamamış yasalar bir kadını..." Yasalarınız böyle yapacak birşey yok" diye diye öldürmüş o yasalar bir anneyi...

Yine çıldırmış, gözü dönmüş, evlenmekle kadını mal olarak görmüş, ben seni kimseye yar etmem, ya benimsin ya toprağın diye fikri de zikri de aklı da bozuk bir adam kazanmış bu oyunu.

Yine bir kadın yenilmiş dünyaya, yine bir kadın ulaşamamış yasalara, yine bir kadın ezilmiş, sömürülmüş, önce gururu sonra da canı alınmış.

O adam sonunda cezaevine konulmuş. Giden gitmiş, bir masal yine kanlı bitmiş. Adam artık cezaevinde olsa ne olur , olmasa ne olur devlet baba?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder