Dün akşam saat 21.00 civarı. Eşimle birlikte İstiklal Caddesi'nde yürüyoruz. Ortalık mahşer yeri gibi. Işıl ışıl mağazalar, birbirinden farklı tarzda yüzlerce insan.
Sokak müzisyenleri, nostaljik tramvayın fotoğrafını çekmeye çalışan turistler, sarmaş dolaş çiftler, yeşil saçlı delikanlılar, türbanlı kızlar, "kahve falı bakılır" tabelası ile kafesine müşteri çekmeye çalışan işyeri sahipleri, sokakta bira içen yeniyetmeler, ailesinden aldığı iznin saati dolduğu için koşturarak evine gitmeye çalışan liseliler, çocuk arabasıyla o kalabalıkta ilerlemeye çalışanlar, travestiler, caddeyi temizlemeye çalışan belediyenin temizlik görevlileri, kestane kebapçılar, bira 5 tl'ciler...Birbirinden farklı bir sürü insan. Hepsi aynı caddede, hepsi farklı ya da bir kısmı aynı şeyler için arşınlıyorlar caddeyi..
Kalabalığa bakarken tedirgin oluyorum...
- " Aslında tehlikeli burası" diyorum Aslankaral'a..
-" Evet . Bu kadar kalabalık yerlere gelmek biraz riskli" diyor...
Özellikle yayaların yürüdüğü çeşitli caddelerde patlayan bir sürü bomba, kargaşa, gezmeye gidip ölen insanlar geliyor gözümün önüne. Bir zamanlar patlayan bombalar yüzünden paronayak oluşum ve riskli bir meydana yakın oturmam nedeni ile yenidoğan bebeğimi cam kenarındaki koltukta asla bırakmayışımı hatırlıyorum. Eskaza bomba koyulur ve patlarsa yakınımızda kırılan camlar onun üstüne gelmesin diye..
Yürürken caddenin güzelliğine hayran olduğumu düşünüyorum. Herşey göz kamaştırıcı ve özenle çekilmiş bir filmden bir sahne gibi sanki. Işıl ışıl, bazı binalar restore edilmiş, yerler tertemiz, her kapıdan ayrı bir müzik sesi geliyor ve hepsi birbirinden güzel..Bir turist tramvayın fotoğrafını çekmek için şekilden şekile giriyor.
Turiste bakarken garipsiyorum bu çabasını
-" Alttarafı bir tramvay. Bu ne şimdi? Çekse ne olur fotoğrafı , çekmese ne olur" diyorum Aslankral'a
-" Kaç yüzyıllık o biliyor musun? ..Onlar için ne kadar ilgi çekici bir deneyim bunu görmeleri" diye cevap veriyor..
İçimden konuşuyorum kendi kendime, " Doğru, biz sürekli gördüğümüz için değerini anlamıyoruz, haklı aslında"
Arkamdan derinden bir çığlık sesi duyuyorum. İrkiliyorum, zıplıyorum..Birine birşey yaptılar, çantasını aldılar, kaçtılar, bıçakladılar , ya da birini mi vurdular acaba? Yok yok ! Birini vursalar silah sesi duyardık..Ana haber bültenlerinde izlediğim İstiklal Caddesi'nde bıçaklanan ve onu seyreden gencin görüntüleri geliyor gözümün önüne, Ardından kapkaçıdan çantasını korumak için kapkaççı ile mücadele eden ve öldürülen kadın ve onlarca birbirinin aynı haber.. Çok şükür , içkiyi fazla kaçırmış gençlerden birinin sebepsiz çığlığı imiş beni bu denli zıplatan..
Galatasaray Lisesi'nin önünde bir grup çember halinde toplanmış. Olanları uzaktan seçemiyorum..
- Eylem mi var acaba? diyor Aslankral.., Ya da birine birşey mi oldu?
Yaklaştıkça daha net görüyorum. Bir travesti ve yanında bir genç gösterivari birşey yapıyorlar , insanlar da onları izliyor.
- Eğleniyorlar, gösteri gibi birşey onu izliyor millet" diyorum Aslankral'a.
Gidip bakalım diyecek oluyor,
-Pek yaklaşmayalım istersen, yankesici doludur buralar şimdi" diyorum.
Yerde baygınlık geçiren birine yardım etmeye çalışırken arkadaşımın çantasının çalındığı geliyor aklıma ve polisten yediğimiz fırça..( - Hanımefendi her yerde yatana yardım etmeye kalkmayın. Numara yapıyor bunlar sırf çantaları çalabilmek için!)Sonunda Çiçek Pasajı'na vardık. Şampiyonda karnımız doyuruyoruz. Midye dolma muhteşem. Seviyorum ben burayı herşeye rağmen. Günün her dakikası ayrı yaşıyor , ayrı yaşanılıyor bu şehirde.Sonra oraları turluyoruz biraz. Manavda mandalinanın fiyatına ilişiyor gözüm 10 TL. Nee? Bunu bu fiyattan alan var mı hakikaten ?? Bir balıkçıda ki fiyatlara takılıyor gözüm.. Hamsi 15 TL!
- Yahu kim alır bunları bu fiyata. Çok paraları varsa fakire fukaraya yardım etsinler kazıklanacaklarına! diye söyleniyorum.
Aslankral gülüyor..- Çok şey istiyorsun bu hayattan diyor ! Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum...
Herkese kendimiz gibi baktığımız için , çok şey istemiş gibi duruyor bazen..
YanıtlaSilHayatın Süs Payı@ kimse kimsenin halinden anlamıyor :(
YanıtlaSil