Hürriyet

4 Ağustos 2010 Çarşamba

GİTTİK GEZDİK GELDİK III ( SEDDÜLBAHİR-2)


Uzun ve mecburi bir aradan sonra Seddülbahir gezisine kaldığımız yerden devam. Bu mecburi arada ofisimizi taşıdık ve hayran kaldığım Seddülbahir'e bir gezi daha yaptık.

Seddülbahir'in Ertuğrul koyu savaş sırasında İngilizler tarafından ilk çıkartmanın yapıldığı yer. Milli parkın en uç noktası. Milli park sınırlarına dahil olduğu için çivi bile çakılmasına izin verilmiyor.Dolayısı ile doğal ve bakir hali ile kucak açıyor ziyaretçilerine. Köyde irili ufaklı pansiyonlar ve kiralık odalar var. Biz Abide manzaralı olan Köşk Pansiyonda kaldık. Oldukça temiz ve şirin biryerdi. Kişi başı kahvaltı dahil günlük 25 TL ödedik.

Güneşin Abide'nin üzerine doğmasını izlemek başka bir keyif









Pansiyonumuza yerleştikten sonra, eşyalarımızı bırakıp hemen sahile indik. Sahile inerken Savaş Malzemeleri Müzesi karşılıyor ziyaretçileri. İngiliz siperleri ilk günkü gibi. Topraktan, denizden çıkarılmış bir sürü top, tüfek, mermi, sıhhiye malzemeleri, kap kacak, konserve kutuları, savaşı anlatan yazılar sergileniyor müzede. Koyun sol tarafında Seddülbahir Kalesi, sağ tepede Şehitler Anıtı, arkada İngiliz Mezarlığı. Her yer tarih ve savaş kokuyor burada. Savaşın dehşeti, şiddeti, hüznü hala hissediliyor.

Deniz kelimelerle anlatılamayacak kadar güzel.

Seddülbahir Kalesi

Müzeyi gezisi bitiminde kendimizi Ege'nin masmavi ve tertemiz sularına attık. Bu koyda deniz başka bir temiz. Hava başka bir huzurlu.Öyle şezlong , şemsiye, lüks, konfor yok. Şemsiyeni kendin getiriyor, havlunun üzerine uzanıveriyorsun.
Saatlerce kulaç attıktan sonra altın tozu misali kumların üzerine bırakıvermek kendini dünyalara bedel.

Deniz kenarında Mocamp adlı küçük bir tesis var. Denize sıfır konaklamak isteyenler için ideal.







Seddülbahir'de Abide'nin üstünden doğan güneş, karşı taraftaki şehitliğin üstünden batıyor. Balıkçı tekneleri birer birer sahile geri dönüyor. Bizim içinde artık yavaş yavaş toplanma vakti.Pansiyonumuza geri dönüyoruz.
Akşam yemeği için Çanakkale Boğazı manzaralı balıkçıda ayırttığımız yerler bizi bekliyor.
Yemeğimiz, sohbetimiz, manzaramız keyifli. Lezzetti balıklar ve mezeler için 3 kişi ödediğimiz hesap 75 TL. Burası güzel olduğu kadar da ucuz bir yer.

Sabah  kahvaltının ardından balıkçının hemen yanında ki Konak Aile Çay Bahçesinde alıyoruz soluğu. Çay, kahve içmek isteyenlerin, okey tavla oynayanların uğrak yeri. Bembeyaz duvarları, fesleğenleri ve kılavuz kaptanları ağırlayan liman manzarası ile  ayrı bir keyif mekanı bu çaybahçesi.

Ne taraftan baksan Abide gözüküyor Seddülbahir'de. Çay bahçesinde de hoş bir abide manzarası var.









Dönüş zamanı geliyor. Bu güzel tarih ve huzur dolu köye veda etme vakti. Dönerken köydeki birbirinden güzel evleri fotoğraflamadan duramıyorum.

Burada ve buraya gelirken yol üzerinde heryer ayçiçeği tarlası. Hepsi yüzlerini güneşe dönmüş, tatlı bir rüzgar ile dans ediyorlar.

Bir sonraki gelişime kadar veda ediyorum bu güzel yöreye. Biliyorum ki bu son gelişim değil. En kısa zamanda tekrar burada olacağım, buranın huzurlu havasını tekrar soluyacağım...

1 yorum:

  1. Gidiyorum kanka bayramda, anılar canlandı gözümde :(

    YanıtlaSil