Hürriyet

25 Şubat 2012 Cumartesi

KAPAT GÖZLERİNİ

Midesi ve gırtlağı arasında kelebekler uçuşuyor gibiydi. Pır pır çırpılan kanatların titreşimlerini şah damarında hissediyordu sanki. Uzun zamandır felekten bir gece çalmıyordu ve çok eğleneceğine söz vermişti.

Hızlıca sokak kapısını açtı, ellerindeki poşetleri içeri doğru fırlattı, önce ayakkabısının sağ tekini sonra da sol tekini çıkartıp eşikten evin içine atladı.  Hızla yatak odasına doğru yöneldi. En sevdiği pantolonunu giydi, üzerine bir bluz , ayaklarına da en topuklusundan bir bot geçirdi. Rujunu sürerken aklında" bu gece çok güzel ol, çünkü kimsenin görmediği sadece senin bildiğin bir çift göz hep seni izliyor" cümlesi cirit atıyordu. " Benim için dinle, benim için söyle demişti, "kapat gözlerini kimse görmesin, yalnız benim için bak yeşil yeşil.."

"Beraber gidemiyoruz ama ben seninle orda olacağım" demişti ona. Özenle yaptı makyajını, en burun direği sızlatan cinsinden bir parfüm sürdü ve yollara düştü.

Gideceği yere vardığında eğlence meclisi toplanmış, kadehler dolmuş, sazlar fasıla başlamıştı. Herkesi tek tek öptü, garsona bir tek rakı söyledi yanına şalgam suyu. Duvardaki yazıya ilişti gözü.

Birinci kadeh vücuda yarar
-İkinci kadeh makul karar
-Üçüncü kadeh kafayı sarar
-Dördüncü dimağı yorar
-Beşinci kadeh keseye zarar
 -Altıncı kadeh hatır kırar
-Yedinci kadeh bela arar
-Sekizinci kadeh wurur-kırar
-Dokuzuncu kadeh hakim sual sorar.


Gittiği yere kadar diye düşündü. Sonumuz hakim olmasın da! Bir yudum aldı rakısından, genzi yandı..
İki, üç, beş derken ikinci kadeh izledi. Yanakları al al oldu, vücudu ısındı. Yanında boş duran sandalyeye baktı. Öbür yanında ona hayranlıkla bakan adama baktı. Karşısında oturan ve birbirlerine aşık oldukları apaçık belli olan çifte kaydı gözleri. Gül satan çocuğu gördü, elleri soğuktan uyuşmuştu. Çapraz masada bir turist grubu vardı ve şarkılara tempo tutuyorlardı. Garsonlar pire gibi koşuşturuyor, müşterilere içki yetiştirmeye çalışıyorlardı. Arkadaşları kahkahalar içinde müdürlerinin başına gelen bir olayı konuşuyorlardı. O ise boş sandalyeden ona bakan gözlerin hapsindeydi sanki.
Ne yapıyor acaba şimdi diye düşündü. O sırada müziğin nağmeleri yükselmeye başladı
" Kapat gözlerini, kimse görmesin
  Yalnız benim için bak yeşil yeşil"
Gülümsedi. Rakısından büyük bir yudum aldı. Ve gözlerini kapatıp, kendini müziğe bıraktı....
" Seni öyle sevdim, ölürcesine
Tanrının yazdığı şiircesine
İçinden geçeni bilircesine....

10 yorum:

  1. keyifle okudum.. kalemine sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Dayatılanla Yaşayan@ Teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  3. deeptone@ ben değilim yahu :))

    YanıtlaSil
  4. En sevdiği pantolon,en topuklusundan bir bot,kimsenin görmediği sadece senin bildiğin bir çift göz hep seni izliyor..
    " Seni öyle sevdim, ölürcesine
    Tanrının yazdığı şiircesine
    İçinden geçeni bilircesine....
    aşk olmadan, bunları hissetmeden yaşamak yaşamak mıdır?

    YanıtlaSil
  5. jetlagis@ yaşamaktır da, boşa yaşamaktır galiba.. Gerçi böyle yaşamak da zor olsa gerek..Severek, sevilerek ama ayrı...

    YanıtlaSil
  6. bu uzun uzun yazdığın kelimelerle bizi daha sık buluşturmalısın bence... en az "yokluğundandır" serisi kadar güzeller...

    YanıtlaSil
  7. nini@ biraz ondan , biraz bundan.. Yazacağım evet zihnim yettikçe, kalemim erdikçe. Beğeniyorsun ya, çok mutlu ediyorsun beni.. :)

    YanıtlaSil
  8. sen değilsen kim merak ettim.:))Adama helal olsun bak kendi gelememiş ama sevgilisini yollamış eğlenmeye bide öyle erkek nerdeee.çok güzel yazmışsın kalemine sağlık bozbekçim

    YanıtlaSil
  9. fortuna@ ne adam dimi haklısın.. Kim olduğuna gelince, hayali :) Bozbekin içindeki birsürü kadından biri :)

    YanıtlaSil