Hürriyet

7 Şubat 2012 Salı

TELSİZLERDEN TWEETLERE


Yaşıtım olanlar hatırlayacaktır mutlaka.
Bir zamanlar dergilerin içinde mektup arkadaşı arayanlar köşesi, bazı evlerde " brekk brekk arkadaş arıyorum" sesleri yankılanan telsizler  vardı.
Sosyalleşmek, paylaşmak adına o günün imkanlarınca çabalardı herkes bir şekilde.
Telefonla birini aramak bile bir sabır işiydi. 7 tane rakam çevirmeli telefonlarla 5 dakikada anca çevrilirdi.
Şimdi herşey çok daha kolay..
Cep telefonları, internet, sosyal paylaşım siteleri, mesajlar, tweetler, bloglar. Tek tuşla istediğin kişiyi, mekanı, keyfinin kayhasını, ağzının tadını bulabilirsin.
Bunlardan birine yakalanmamak, bu hızlı devinimin bir parçası olmamak mümkün değil. Kapıdan kovsan, bacadan giriverir bir teknoloji içeri.
Paylaşım alası ve en hızlısı var artık. Depresyonda olduğunu dünyaya ilan etmek 5 saniye.
Herşeyimizi herkesle paylaşıyoruz, yüzünü bile görmediğimiz insanların dertlerini biliyoruz. Dün akşam kim ne yedi haberdarız, hangi caddeyi turluyor anında öğreniyoruz.
Öyle içiçeyiz ki özleyemiyoruz bile.
Peki tüm bunlara rağmen, neden bu büyük yalnızlık hissi?

10 yorum:

  1. AMA HERŞEYE RAĞMEN YALNIZ İNSAN!!!

    YanıtlaSil
  2. GönülÜniversitesi @ sanki artık daha da bir yalnız?

    YanıtlaSil
  3. çok daha yalnız çünkü...

    çünküleri itiraf etmek bile zor!

    YanıtlaSil
  4. nini@ itiraf edebilsek bir parça da olsa kurtulur muyuz bu yalnızlıktan acaba?

    YanıtlaSil
  5. Dört Duvar Tragedya...da cevap..:))

    YanıtlaSil
  6. jetlagis@ okudumm. işte bu:) ruhumuz yetişemiyor artık bize..

    YanıtlaSil
  7. insan teknoloji ve parayı kullanmak yerine tapınmaya başladıkça yalnızlığı arttı...

    YanıtlaSil
  8. Dayatılanla Yaşamak@ yakında banknotlara sarılıp şevkat aramaya başlarız o halde :(

    YanıtlaSil
  9. alla alla bende hiç yok yalnızlık hissi ama.
    üstelik tek başıma yaşıyorum ve tam yalnız.
    :)

    YanıtlaSil
  10. deeptone@ aman dilini ısır, tahtaya vur.. olmasın sakın :)

    YanıtlaSil