Hürriyet

15 Şubat 2012 Çarşamba

AŞKIMIZA ÇORBA YAPTIM

Kar yağıyor ya hani dışarda, hava soğuk, ayaza kesmiş. Bir nefes alımlık pencere sohbetinde buza kesti sözleri, üşüdü elleri. Aklına gelince AŞK adını fısıldadı kalbine ısındı içi.

 Mutfağa giderken dilinde o şiirden son dize.
" Sonrası iyilik güzellik"

Mutfağın kapısını açtı. Keskin bir koku yüzüne çarptı. İki mısra daha mırıldandı Cemal Süreyya'dan
 "   Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
  Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız "

Karar verdi aşkın çorbasını yapacaktı. Zihninden bir gölge geçti. Bir büyünün etkisindeydi sanki. Dolaptan malzemeleri bilinçsizce çıkardı. Gelişigüzel masanın üzerine attı.

Ateşe en dayanıklı tencere de pişirmeliydi aşkını. Tencerelerin içinden en ağır ve tabanı kalın olanını seçti. Kesme tahtasını çıkardı. Kırmızı biberleri aldı. Önce zehirden kirden arındırmak için özenle yıkadı ve sabırla ince ince doğradı. Tencerenin içine biraz zeytinyağı döktü, ateşi açtı , tencereyi üstüne koydu. Biberleri içine attı. En kısık ateşle zeytinyağı ve biberlerin birbirine geçmesini, tatlarının kokularının birbiri içerisinde erimesini keyifle izledi. Ama aşk hep uyum değildi. Bir de uyumsuz ve baskın bir tat atmalıydı çorbanın içine. Ama ne?

Kerevizi aldı. O sert kabuğunu özenle soydu. Bembeyaz , tertemiz duruyordu şimdi karşısında. Küp küp doğradı. Küpün her bir yüzü , aşkını ifade eden ayrı bir semboldü. Kerevizler de aşk çorbasının içinde yerini buldu. Keserken zorlandığı minik küpler , biber ve zeytniyağıyla birleşince onların yumuşaklığını almış, kendi asi kokusunu ve lezzetini de onlarda paylaşmıştı. Aynı aşk gibi! Uyumsuzların uyumu!

Çorba hiç susuz olur mu? Isıtıcıda kaynattığı suyu tencerenin içine döktü. Garip bir bulamaç gibi duruyordu şimdi tencerenin içindekiler. Ama vakti vardı daha. Biraz kaynamalıydı. Aynı aşk gibi. Kaynadıkça ateşte daha lezzetli olacaktı.
Biraz tavuk suyu ve tel şehriye ekledi içine. Aşk da öyle değil miydi. Saf katışıksız hali bir süre sonra keyifsizleşirdi. Özgürlük gerekti, başka tatlar eklemek gerekti. Heyecan, tutku, özlem, arkadaşlık.

Şimdi sıra son dokunuşa gelmişti. Yoğunlaştırmak gerekiyordu bu aşk çorbasını biraz. Çorba dediğin biraz koyu kıvamlı olmalıydı. Aynı aşk gibi. Eften püften geçici havadan hafif hisler nasıl akılda iz bırakmaz ise sulu , vıcık vıcık bir çorba da damakta tat bırakmazdı.
Biraz un ve sütü birbirine karıştırdı. Çorbadan aldığı bir kepçe suyla ılıttı. Alıştırmak gerekiyordu terbiyeyi sıcağa, zira birden atarsa çorba da terbiye de bozulurdu.
Hazırlıksız yakalandığında aşkın insanları bozduğu gibi. Gerçi hazırlıklı da olunmazdı ya böyle birşeye neyse! Terbiyeyi yavaş yavaş çorbanın içine attı, bir yandan da usulca karıştırıyordu. En son tuzunu attı çorbanın, bir iki dakika daha kaynattı.
Sonrası mı?
Sonrası iyilik , güzellik....



Sevgili deeptone'un Aşkın Çorbası adlı yazısına ithafen :)

18 yorum:

  1. aşk’la yapılan her iş bir aşk tır.geriye bir de sunum kalmış.sunumu hiç bahsetmiyorum, çünkü benden iyi yapacağını düşünüyorum. “tuz’un telafisi var ama aşkın yok” demiştim, hatırlarsan, fazlasıyla aşk olmuş bu çorba; yapanların eline sağlık, içenlere afiyet olsun.

    YanıtlaSil
  2. jetlagis@ Bir kase doldurdum, ortaya koydum. Herkes tatsın bir parça aşk!

    YanıtlaSil
  3. çorban + İnsanlar İçin En Güzel Hediye, Hiçbir Masrafa İhtiyaç Göstermeyen Tatlı Bir Gülümseyiştir...
    Hz. Suleyman (r.a.) :))

    YanıtlaSil
  4. özlem@ gülümsemek ..her kapıyı açıyor, her derde deva oluyor.. Yazdığın sözü aldım, başımın üstüne koydum..Sevgiyle :)

    YanıtlaSil
  5. kereviz çorbası süpeeer. yemeği de. en sevdiğim sebze. ikinci de enginarlı bakla.

    :) ama aşk çorbası olarak domates çorbasında anlaştık benim blogda. çoğunluk onu istedi bana ne bana ne.
    :)

    YanıtlaSil
  6. Vaow super bir yazi ben sonrasini soliyimmi hopurdete hopurdete ictiler corbayi :)

    YanıtlaSil
  7. deeptone@ aşka da mı çoğunluk karar veriyor artık.. Bu kadar demokrasi fazla :))

    YanıtlaSil
  8. fortuna@ içsinler de höpürdetmeselerr :))) olmaz mı??

    YanıtlaSil
  9. ilk okumaya başladığımda aklımdan deeptone geçti, meğersem ona ithafenmiş:)

    çok beğendim, hatta çok yakıştırdım sana böyle yazmayı...

    YanıtlaSil
  10. hemera@ içen herkeslere afiyetler olsun :))

    YanıtlaSil
  11. nini@ deeptonun yazısını okuyunca aklıma gelmişti ama araya birsürü şey girince anca yazabildim. Teşekkür ederim beğenmene sevindim :)

    YanıtlaSil
  12. Ne de güzel olmuş, ne de güzel anlatılmış ve yoğurulmuş..

    YanıtlaSil
  13. bence harika bir yazi olmus ! cok guzel anlatmisin, insallah afiyetle icilmistir o corba =D

    YanıtlaSil
  14. Elif'in Defterinden@ çok teşekkür ederim.. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  15. Küçük Şeyler@ Çok teşekkür ederim..Afiyetle içtik.. Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  16. tembel.
    :)
    bende mimin var.
    :)

    YanıtlaSil
  17. Böyle aşkla dolu bir yemek tarifine hiç rastlamamıştım. Kırmızı biber ve zeytinyağı uyumu beni de cezbeder. Kerevizle hiç denememiştim...
    Sonuçta sevgiyle ve aşkla yapılan bir çorba bu..
    Eminim ki lezzeti olağanüstüdür...

    YanıtlaSil