Hürriyet

23 Eylül 2011 Cuma

ESKİ DEDİĞİMİZ BİLE ÖYLE YENİ Kİ ASLINDA

Bazen yazıyorum buraya, sıklıkla düşünüyorum, arkadaş sohbetlerinde ise de bol bol mevzusu geçiyor eski günlerin. "Eskiden insanlar" diye başlayan cümlelerimiz var artık. "Eskiden ben okula giderken, eskiden bayramlarda" diye başlayan "ahhh şimdikiler" diye sonlanan.

Oysa ki ben henüz  33 yaşındayım. Oysa ki benim eskim öyle yeniki. Benim kızım henüz 10 yaşında. Aramızda kuşak farkı oluşmasını gerektirecek kadar fazla sene yok.

Hatırlayabildiğime göre eski dediğim bayramların üzerinden en fazla 25 sene geçmiş olmalı. Korkmadığım tehlikesiz yollardan tek başıma okula gidip gelmemin üzerinden de daha fazla sene geçmiş olamaz. Komşu amcaların gerçekten komşu olduğu , abilerin abi olduğu zamanlar çok uzak değil.

Peki bu sürekli yad ettiğimiz, özlediğimiz daha iyiydi dediğimiz eskiler nerde. 25 sene de mi herşey eski oldu, değişti, bozuldu. Suç geçen yıllarda mı, gelişen teknoloji ve internetin gençliği bozmuş olmasında mı, tv yayınlarında mı, ufacık çocuklar için küçük kadın kyıafetleri üreten mağazalarda mı, abuk subuk çizgi filmileri çizenlerde mi.

Yoksa bunları da balll gibi kabul eden, bunlara göbeğini aça aça kucak açan , açmayanı cahil diye dışlayan bizlerde mi?
Özlediğimiz eski aslında çok yeni ama bizlerde o günlere dönecek yürek yok elalem ne der diye...

9 yorum:

  1. Ne çok yâd eder olduk değil mi?Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte dünler eski zaman oldu.
    elalemi çok umursamam da, bizler yenik düştük zamanın getirdiklerine.

    YanıtlaSil
  2. Bence en büyük etken sistemin kendisi.
    Araç olarak ise en büyük pay teknolojinin.
    İnternet sayesinde neredeyse -neredeyse diyorum ama yapılmayan bişe kalmadı- bütün ihtiyaçlarımızı evimizden çıkma gereği duymadan hallediyoruz.
    Akşamlara kadar köle gibi çalışıp evimize geldiğimiz zaman da bi yakınımızı yada tanıdığımızı görmek yerine kalan son enerjimizi tv karşısında geçiriyoruz.
    E hal böyle olunca git gide yabancılaşıyoruz, yan komşumuzla bile.
    Bir de diziler var tabi, yadsınamaz etkisi olan.
    Diziler sayesinde değişiyor bütün algılarımız, görüşlerimiz.Farkında olarak olmuyor tabi.
    Örneğin mutluluklarımız.Şöyle bi baktığımız da büyük çoğunluğu tek kullanımlık; yeni bi kıyafet, yeni bir telefon, yada buna benzer yeni şeyler.
    Evet, bunun adıda yenilik işte.

    Biraz uzun oldu kusura bakmayın, aslında daha uzun olabilirdi.
    hatalı yada yanlış bulduğunuz yanları da olabilir tabi.
    iyi günler.

    YanıtlaSil
  3. Harika yazmışsın söylediğin her bir kelimeye katılıyorum. Eskiyi eski diye diye biz eskittik. Ben 18 yaşındayım gerçi bunu söylemem biraz saçma oldu ama ben çocukken izlediğim çizgiflmlerle şimdikler arasında dağlar kadar fark var. Aradan çok değil 10 sene geçmiş. Ama eski oldu şidi onlar. SEvgilermle, bloguma beklerim :)
    www.lovesfromfashion.com

    YanıtlaSil
  4. sıradan bir balık@ gel de düşme teknolojiye yenik. Biraz dirensen cahil ve yenilik düşmanı ilan ediyorlar insanı. Farklı bir mahalle baskısı bu da..

    YanıtlaSil
  5. by tükancı@ kesinlikle hepsine katılıyorum. Hele o diziler sinsi bizi bizden etti..Bizim olmayanı bize doğalmış gibi gösterdi :((

    YanıtlaSil
  6. Loves From Fashion@ 18 yaş ..Çok gençsin evet.. Ama 10 senede çizgi filmler bile çok değişti değiş haklısın. Bizim zamanımızdaki Heidi, Polyanna vs gibi mutluluk verici pozitif çizgi filmler yerine, Barbie ve Ken'in aşk maceraları var :))

    YanıtlaSil
  7. bize servis edileni anında kabul ediyoruz. hafızasız bir toplumuz zaten, nostaljimiz 25 yılla kısıtlı ne güzel tespitte bulunmuşsun...

    YanıtlaSil
  8. anne kaleminden@ hem hafızasızız hem de hafızamızdakilerden utanıp kendimizi kabul edemiyoruz bence. Hep öteki gibi olmak isteğimiz nedeniyle hiç birşey olamıyoruz

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel yazmışsınız ve de ne kadar doğru..Özlem içindeyim ben de eskiye..

    YanıtlaSil