Sabah işe gelmek için metrobüse bindim. Tabiri caiz ise daha afyonum patlamamış, karnım aç.. İnşallah otururum da bir kaç sayfa kitap okuyarak çabucak bitiriririm yolu diye düşünüyorum. Boş yer yoksa belki centilmen bir beyefendiye rastlarım da yer verir diye umut tohumları yeşeriyor içimde. Hayal bu ya! Hatta sırtımı dayayacak bir yer bulsam ayakta da okuyacağım kitabımı bu kadar hevesliyim.
Yarı boş yarı dolu gelen bir metrobüse düşe kalka bindim. Düşe kalka diyorum ; çünkü bir iki adam boş olan yerleri kapmak için omuz atarak tüm kadınlardan önce metrobüse bindiler ve boş olan yerlere oturdular.
Hayal ettiğim gibi ,ayakta durup sırtımı yaslayabilmek için boş bir cam kenarı buldum ve dayadım sırtımı bir cama, aldım elime kitabımı ayakta kitap okuyarak yola devam edeceğim.( Şu cep kitapları çıkalı beri ayakta kitap okumak daha da bir kolay oldu) Adamın biri dikildi önüme , yan tarafımdan arkamdaki boruya tutunmaya çalışıyor. Ama aramızdaki mesafe dayanılacak gibi değil. Hani okulda öğretmişlerdi ya mahrem mesafe boyutu. Geldi o boyuta ,neredeyse geçecek. Kenara çekildim öfleye pöfleye amcada hala tık yok. Kapattım kitabı , okunacak gibi değil. Etrafa bakınıyorum.
Binenler bilir metrobüslerde 1,5 kişilik bir koltuk vardır. Bir kişi sığar ,yanına da anca bir çocuk. Öyle bir koltukta bir bayan oturuyor , durakta metrobüse binen bir adam kadıncağızı iteleye kakalaya yanına sıkıştı. O esnada bir yer boşaldı. Bir erkek ve bir kadın boş koltuğa eşit mesafede ama yine bıçkın erkek nesli bir omuz darbesiyle kaptı yeri.
Otobüsün geneline baktım tüm kadınlar ayakta neredeyse. Çocuklu, çocuksuz, hamile, yaşlı, genç. Bütün erkekler oturuyor ve horul horul uyuyor. Uyanık ve ayakta olanlar ise akbaba gibi koltukların tepesinde boşalan yerleri kapmak için bekliyor.
Hey gidi beyefendiler ne oldu size? Nerede kapıdan geçerken bayanlara öncelik verenler kibar erkekler? Nerede toplu taşıma araçlarında kadınlara yer verenler? Nerede bayanlar rahatsız olmasın diye aradaki mesafeyi korumaya çalışan centilmenler?
Yer vermenizden falan geçtim ama omuz atmayın bari !
hahaha ya süper yazmışsın,komik mi nehircce dersen yokk halimiz ağlanacak değil ciyak ciyak ağıt yakılacak olmuş ama,yine de senin anlatımına güldüm.Canım hamileliğim boyunca8 ay otobüse bindim inan,bana sadece bayanlar yer verdiler.Halden anladıkları için,kadının hele de hamile bir kadının ayakta kalmasının ne demek olduğunu bildikleri için..Ben bizim yetiştirdiklerimizden umutluyum bozbek benim oğlum o özlenen centilmenlerden olacak inşallahh :)) Anlatımına yüreğine sağlık.Umarım bir sürü erkek okur bu yazını da az ders çıkarırlar :))
YanıtlaSilnehircce@ senin gibi oğlan annelerini desteklemeliyiz ve teşvik falan vermeliyiz bence. Yolsa centilmenliğin soyu kuruyacak endişeliyim açıkçası...
YanıtlaSilBen eminim ki adamlar otobüslerde hamile kadın görünce "- Hanıımm hanıım ne işin var sokakta otursana bu halde evinde " diyorlardır. Yer vermeyi düşünmek ne hacet!
birzamanlar İstanbuldam yaşayan ben,sırf bu yüzden korkuyorum şimdi oralarda yaşamak zorunda kalmaktan.Allah yardımcınız olsun.
YanıtlaSilDiyeceğim o ki,küçük yerlerde he o kalabalık yok...hemde o neredeler diye sorduğun centilmen erkeklerin son nesli buralarda yaşıyor...:):):)
sevgiler,selamlar
eslemce@ nereler oralar? Bizi de al yanına, bari kızlarımızın yüzü gülsün :)
YanıtlaSil:):):) biz iş nedeniyle 7 yıl önce Tekirdağ çorluya yerleşenlerdeniz:):)
YanıtlaSilGüzel İstanbulumdan ayrılmanın burukluğuyla ağlaya ağlaya geldim buraya...
Ama şimdi sadece gezmek için gittiğim İst bile gözümde büyüyor.Çorludan İst a 1 saatte gidiyorum,ama İst dan gideceğim bölgeye,ilçeye 1,5 2 saattte gidebiliyorum:):)
Sonra orada hayatta araba kullanamam herhalde.Ama burda rahatım,gece gündüz hiç farketmez:):)
eslemce@geçenlerde bir taksiciye ben burada çok zor araba kullanıyorum deyince
YanıtlaSil- Abla ben bunca yıllık taksi şöförüyüm benim bile sırtımdan ter damlıyor artık İstanbul'da araba kullanırken bozma moralini dedi! Durumun vehameti :=)
Sanayi zaten İst dışına kaymaya başladı,iyide oldu...ilerleyen yıllarda bekleriz belki buralara:):):)
YanıtlaSilEslemce@inşallahh :)
YanıtlaSilbence bizim bir zamanlar okuduğumuz "insan ilişkileri" dersi tüm okullarda olmalı. mahrem mesafe 30cm. birine 30cm'den daha çok yaklaşırsan, dokunmasan da rahatsızlık verirsin.
YanıtlaSilşu an aklıma geldi. metrobüslere küçük küçük resimlerle insan ilişkileri ders notlarını yapıştırsak. yani belediye böyle bir proje yapsa, yok yok vazgeçtim. hiç önermedim sayın.
mgntwmn@ belediye böyle bir proje yapar evet. kim bilir kaç liradan da ihaleye çıkartır...
YanıtlaSilgidişat kötü maalesef; bu kaba sabalık her yanımıza daha çok bulaşıyor :((( nedenleri ise çokkkk!
YanıtlaSilminimalist@günün birinde düzeleceğini umt etmek istiyorum ama haklısın her yanımıza ve daha da çoğalarak bulaşıyor. Nedenleri belli .. Açtırma kutuyu , söyletme kötüyü derler ya büyükler böyle durumlarda ... :)
YanıtlaSilkıbarlık nezaket öldu
YanıtlaSilhepımıze gecmıs olsun..
cok guzel yazmıssın
öykü@ teşekkür ederim.. Ahh keşke bu kadar karamsar olmak zorunda kalmasak ama gerçekler bunlar çok haklısın. Nezaket öldü :(
YanıtlaSilNezaketi yalnızca erkekler değil kadınlar da kaybetti!..Ankara da yaşadığım dönemler de toplu taşıma araçlarını kullanırken nezaketsizliğin en çirkin hallerine tanık olmuşumdur..Roma da durum nasıl, inanın çok fikrim yok..Bir dönem otobüs ve metroyu kullandım ama buradaki yoğunluk Ank-İst kadar değil;italyanlar kendi arabalarını kullanmayı tercih ediyorlar...Yaşlı ve hamile-çocuklar için ayrılmış bölümlere-hatta sakatlar için-kimse oturamaz,çünkü kontroller var...Türkiye de trafiğe çıksan çeşit çeşit mağanda görürsün,otobüs-metrobüse binsen çeşit çeşit nezaketini kaybetmiş insan dışı yaratıklar görürsün!...Söylenecek çok fazla bişey yok sanırım,kendinize dikkat edin!..:)
YanıtlaSilsıradan bir balık@ kesinlikle kadınların da nezaketlerini yitirdiği görüşüne katılıyorum. Hatta bir adım daha ileri gidiyorum ve modern dünyanın bize kadınsı özelliklerimizi kaybettirmek ve erkekleşmek gibi kötü bir hediye verdiğine de inanıyorum..( Gerisi bir sonraki postta :) Sevgiyle ....
YanıtlaSilBozbek, yazdıklarını okuyunca aklıma Rusya'da otobüslerde kadınlara yer vermeye kalkınca tersledikleri geldi. Hafif yaşlıca, yaşlıca dediysem mesela 50sinde teyzelere yer vermeye kalkıyorsun, "Ben daha o kadar düşmedim evlat!" tarzı bir kötü bakış fırlatıyor ve seni yer verme teşebbüsünde bulunup bulunacağına pişman ediyor.
YanıtlaSilMagnetwoman'ın önerdiği "insan ilişkileri ders notları"na çok şirin örneklere Londra'da otobüslerde ve diğer toplu taşıma araçlarında rastladım:
http://www.togetherforlondon.org/
http://www.flickr.com/photos/ladybanana/2289027076/sizes/l/
Coşkun Hürsel@ ben yer verilmesinden vazgeçtim. Dediğim gibi omuz atmasınlar yeter. Ayrıca bazı kültürel değerleri muhafaza etmekte fayda olduğuna inanıyorum.
YanıtlaSilİnsan ilişkileri dersini biz lise döneminde görmüştük. Ama bizimki özel mesleki eğitim veren bir lise idive meslek dersi olarak okutuluyordu. Bu dersi ilköğretimlerde bile yaygınlaştırmaları lazım bence. Taa o zamandan bu zamana aklımızda kalmış ve demekki amacına ulaşmış bir eğitim olmuş.
Resimler harika..Hele yüksek sesle müzik dinleme kısmı çok hoşuma gitti. Zira bugün biri yanımda bas bas müzik dinliyor ben de kitap okumaya çalışıyordum..