Hürriyet

11 Aralık 2009 Cuma

GERİYE NE KALDI?

Berna 30'lu yaşların başında güzel sayılabilecek bir kadındı. 2 tane kızı, iyi bir evliliği , her ne kadar pek memnun olmasa da iyi sayılabilecek bir işi vardı.

Sosyal bir kadındı Berna. Bol bol kitap okur, film seyreder, konser ve tiyatroya gitmeye bayılır, iş çıkışları arkadaşları ile sık sık buluşurdu.

Hem çocukları, hem arkadaşları, hem de kocası ile başbaşa vakit geçirebileceği özel anlar yaratmakta çok becerikliydi ve sık sık evli arkadaşlarına bu konu ile ilgili tavsiyeler verirdi.

O'na göre, her kadın çocukları ve kocası haricinde kendine özel bir hayat yaratmalı idi. Çocukları ve kocası dışında konuşabileceği konuları olmalıydı kadınların. Bunun yolu da sosyal ve kültürel faaliyetlerden geçiyordu.

Ayrıca kocası ile başbaşa da kalabilmeliydi bir kadın. İyi iletişim, iyi bir evlilik demekti ve çocukların ruhsal gelişimi açısından anne baba arasındaki etkileşim çok önemliydi.

Berna arkadaşları ile buluştuğu zamanlarda çocukları ya anneanelerine bırakır, ya da evde onlara bakacak birini ayarlardı. Çocuklar uyumadan evde olmaya gayret gösterirdi. Bu yüzden bazen sohbetleri yarıda bırakıp kalktığı bile oluyordu. Etrafındaki arkadaşlarının çoğunun çocukları yoktu. Zaman zaman Berna'yı anlamakta güçlük çekseler bile, o kısa vakitler hepsine çok iyi geliyordu.

Arkadaşları ile buluşacağı ve kız kıza bir iki saat vakit geçirecekleri bir gün, Berna içinde tarif edilemez bir sıkıntı hissetti. Bir taraftan arkadaşları ile buluşmak istiyor öte taraftan aklı çocuklarında kalıyordu. İki yerde birden aynı anda olmayı o kadar çok istedi ki o an, içinin sıkıntısı iki kat daha arttı.

"Bir bahane bulsam ve kızlar ile buluşmasam bu akşam" diye düşündü. "Ama yok yok "dedi içindeki diğer ses. "Bu akşam buluşamassak kimbilir kaç hafta sonra görüşeceğiz anlatacak çok şey birikti."

En sonunda kızlar ile buluşmaya karar verdi Berna. O akşamdan sonra ne zaman arkadaşları ile buluşsa hep bir yanı evde, bir yanı arkadaşlarında idi. Bir taraftan "Şu anda çocuklarımla olmalıyım, ben çalışan bir anneyim onlarla vakit geçirmem gerekiyor" diye düşünürken diğer taraftan " Kendime vakit ayırmaz isem ben bu dünyada boğulurum, biraz nefes almalıyım" diye içi içini kemirirdi hep.

Yine rutin bir kızlar buluşmasında kızlardan biri "Bu akşam çocuklardan ve kocalardan konuşmak yok" dedi.

Berna gayri ihtiyari " Eee geriye ne kaldı ki?" diye cevap verdi. Herkes bu cevaba gülüştü hatta bekar arkadaşlarından biri " Gördünüz mü? Kendinize ait bir hayatınız bile yok " diye dalga geçti. Berna kahkaha ile karşılık verdi arkadaşına. Güzel bir geceydi , sonunda Berna koşarak evin yolunu tuttu. İçindeki o tanıdık sıkıntıyla beraber , bir an önce evde olabilmek için sokakta adeta koşar adım yürüyordu.

" Güzel bir geceydi" diye düşündü , " Ama keşke çocuklarımla olsaydım, acaba ödevler bitmiş midir? Acaba karınları tok mudur? Acaba kocamı çok yormuşlar mıdır?" düşünceleri içinde eve girdi Berna. Evde herşey yolunda idi. Çocuklar derslerini bitirmiş ve çoktan uykunun sıcak kollarına bırakmışlardı minik bedenlerini.

Onlar uyumadan eve gelemedi diye için için rahatsız olsa da bu rahatsızlığı pek kafasına takmadan sırt üstü yatağa uzandı ve birden zihninde arkadaşları ile yaptığı konuşma dönmeye başladı.

" Bu gece çocuklardan ve kocalardan konuşmak yok!"
-" Eeee, geriye ne kaldı?


KENDİ İÇİN BİRŞEYLER YAPARKEN SUÇLULUK DUYGUSU İLE YAPTIĞINDAN KEYİF ALAMAYAN ANNELERE İTHAF EDİLMİŞTİR...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder