Hürriyet

30 Eylül 2009 Çarşamba

İKİNCİ DEFA (3)

Birden işyerinde olduğunu hatırladı. Küvetin kenarından kalktı , elini yüzünü yıkadı. Aynada gördüğü endişeli yüz onu uzun bir süre yanlız bırakmayacaktı.

Yeni bebek haberi tüm ailede sevinçle karşılanmıştı. Minik bebek annesinin karnında hergeçen gün biraz daha büyüyordu. Annesinin ona olan sevgisi ve gelecek hakkında ki endişeleri de öyle..

Kızını öyle çok seviyordu ki , bu sevgiyi ikiye bölebilecek miydi ? Minik bebeğini , kızını sevdiği kadar çok sevebilecek miydi acaba? Hem yeni gelecek olan bebeğe , hem de kızına haksızlık yapmaktan, onları incitmekten ölesiye korkuyor bu düşünceler onu yiyip bitiriyordu. Tüm bu düşüncelerin ortasındayken bir yaz akşamı küçük ama akıllı kız annesinin kendine bile itiraf etmekten çekindiği o soruyu çocuk masumluğu ile annesine soruverdi.

- Anne, ben kardeşimden önce doğdum. Kardeşim babamın gerçek çocuğu ama ben değilim biliyorum. Kardeşim gelince babam beni daha mı az sever?

Ve minicik gözlerinden inci tanesi yaşalar dökülmeye başladı. Annesinin yüreğini delen ikinci cümle arkadan geldi

- Anne, kardeşim doğunca ben fazla olacağım aranızda. Beni göndericek misin? Anne korkuyorum! Beni diğer babama gönderme!

Kadın, canından çok sevdiği kızının da içinde büyük fırtınalar koptuğunun farkına vardı. Minicik ruhu ne kadar büyük dertler ile uğraşıyordu böyle. Kızını kollarının arasına aldı , sıkıca sarıldı.

- Sen bizim biriciğimiz, ilk göz ağrımızsın. Minik bebeğimizin ablasısın. Önemli olan kim sayesinde doğduğun değil; sana kimin baktığı, sana kimin sevgi gösterdiği ve seni kimin yetiştirdiğidir. Sen babanın gerçek çocuğusun. Çünkü o seni çok seviyor ve senin için büyük emek veriyor. Bir çocuğun yetişmesinde emeği ve payı varsa o insanlar gerçek anne ve babadır. Bunu aklından sakın çıkarma. Büyüdükçe bunu çok daha iyi anlayacaksın. Bu konuyu ve endişelerini onunla da paylaşabilirsin. Sen hep bizimle kalacak ve asla bir yere gitmeyeceksin. Biz bir aileyiz ve hep öyle kalacağız. Sen diğer babanı görmek isteyene kadar, seni onunla karşılaştırmayacağım. Sakın korkma. Zaten nerde olduğunu ve ona nasıl ulaşabileceğimi de bilmiyorum. Sana daha önce de anlattığım gibi, sen daha küçücük bir bebek iken biz ayrıldık ve birdaha birbirimizi hiç görmedik. Biraz daha büyüyünce olanları sana daha rahat açıklayabileceğim ve sende daha iyi anlayacaksın.

Deniz mavisi gözlerini yumdu çocuk. Annesinin anlatıkları onu rahatlatmıştı. Yüzünde tatlı bir tebessümle uykuya daldı.


Devam edecek...

1 yorum: