Hürriyet

26 Nisan 2010 Pazartesi

LEYLAKLAR VE ÇOCUKLUK ANILARI

İncecik ve uzun parmakları vardı, bir de bahçesinde defne ağacı ve leylakları. Saçlarında bigudiler olurdu ılık yaz akşamlarında ciciannemin. Bir kase can erik ve bir kitap beklerdi beni; ona gidiş saatlerimde masanın üstünde. Ama ben daha çok tavan arasındaki bir yığın eşyayı karıştırmak ve odasındaki ojeleri parmaklarıma sürmek ile ilgilenirdim. Babam işe ben onun yanına giderdim. Önce uzun uzun sarılır, öpüşür, koklaşır konuşurduk.Sanki daha dün akşam ayrılmamışız gibi. Sonra yavaşça yatak odasına süzülür başlardım en göz alıcı renkle tırnaklarımı boyamaya. Tavan arasını karıştırmak yepyeni bir dünyayı kefetmek gibiydi benim için. Balolarda çekilmiş siyah beyaz resimler, antika vazolar, tabaklar, gümüş takılar,bir sürü kıyafet, ayakkabı. Keşfedilmeyi bekleyen bambaşka bir dünya, açılmayı bekleyen bir sürü kutu ve naftalin kokusu.

Prenses gibi hissederdim kendimi o evde. Ciciannem bir taraftan, anneannem ( ciciannemin annesine anneanne derdim)bir taraftan poh poh perisi gibi habire pohpohlarlardı beni. Anneannem öyle becerikli bir kadındı ki bir gömleği yarım saat içinde bir eteğe çevirir ve beni hayretler içerisinde bırakırdı.

Kitap okur, hayattan ve görgü kurallarından bahsederdik. Atatürk'ü anlatırdı bana. Çocukken onun okuduğu okula geldiğinden, çok etkileyici olduğundan, öldüğünde ne kadar çok ağladığından bahsederken gözleri dolardı.

Nezakete dair tavsiyeler verirdi bana, " yürürken içinden ahenkli bir şarkı söyle ve onun ritmine uygun yürü ve sanki herkes seni seyrediyormuş gibi düşün o zaman yürüyüşüne çeki düzen verirsin hep" diye telkinlerde bulunurdu. Eee ne de olsa bir paşa kızıydı ve konakta büyümüştü. Neredeyse ilk kadın banka müdürlerinden biri idi.

Her ay bir tiyatro bileti verirdi bana. Hayvanları çok severdi, çok sigara içerdi :(
Ben büyüdüm o yaşlandı ama bağımız hiç bir zaman kopmadı. Ben ağladım o ağladı, ben güldüm o güldü, annem gibi başarılarımla hep gurur duydu her yerde beni anlattı.

Sonra hastalandı. Kimseyi tanımaz oldu. O hali ile bile bir tek beni tanıyordu. Gidişinin üzerinden kaç sene geçti hiç bilmiyorum. Bize vedası bahar mıydı kış mıydı silmiş beynim. Ama her bahar da ben onun ince parmaklarını , leylaklarını hatırlarım.

Her bahar da hayatıma kattığı güzellikler için ona hep dua ederim.

Rahat uyu kraliçe ciciannem benim..

2 yorum:

  1. "yürürken içinden ahenkli bir şarkı söyle ve onun ritmine uygun yürü ve sanki herkes seni seyrediyormuş gibi düşün o zaman yürüyüşüne çeki düzen verirsin hep" bak ben bunu hep yapıyorum. cidden işe yarıyor:))

    YanıtlaSil
  2. ben yapamasam da aynı tavsiyeyi kızıma veriyorum :)

    YanıtlaSil