Hürriyet

17 Haziran 2010 Perşembe

MAĞAZA AÇILIŞLARI VE SEMAZENLER



Uzun uzun bilimsel bir şeklide Sema Töreninin ne olduğunu anlatmak değil niyetim. Herkes bilir ki Mevlevilikte bir zikir törenidir Sema. Her hareketin, her duruşun, her dönüşün ve her safhasının ayrı bir anlamı vardır Allah'ı anmak ve ona daha çok yaklaşmak adına. Öyle eğlence olsun diye yapılmaz Sema Töreni.Tasavvufi, manevi, ibadetsel bir yönü vardır. Ritüelleri vardır. Ruhu vardır.



Semazenlerin üzerlerindeki kıyafetlerin her biri ayrı bir manadadır.
İlahi aşk işidir tasavvuf. Döne döne yananlardır semazenler. Haktan alıp , halka dağıtanlardır herkesin bildiği en basit manada.

Anlamlandıramadığım, gereksiz ve saygısızca bulduğum bir tavır var uzun zamandır.
Nerede bir mağaza açılışı orada bir semazen. Bir rock konseri, sanatçının arkasında dönen bir kadın semazen. Ertesi gün sanki uzaya çıkmışız gibi gazetelerde çarşaf çarşaf haberler. " Türkiye'nin modern yüzü" " Çağdaşlığın geldiği en son nokta" diye.
"Sen önce yerlere türkürmemeyi öğren" diyesi geliyor insanın ama bu ayrı bir post konusu.

Modernlik uğruna bazı değerlerin ve ritüellerin özünün bozulmamasından yanaydım hep. Bu fikrimi de ölene kadar savunacağım. İsterlerse gerici desinler. Modern olmak adına sahip olduğumuz manevi değerlerimizi öylesine basitleştirdik, öylesine ayaklar altına aldık ki yıllardır , bir de başkalarının bizim örfümüze adetimize saygı duymasını bekliyoruz.

Sen semazeni rock konserinde dansçı gibi çıkartırsan elin adamı da bunu bir dans gösterisi zanneder. Ya da manken gibi mağazanın önünde dizersen semazenleri elin adamı bunu bir şov olarak görür.

Maksat Mevlevilik Kültürünü, Mevlana'yı yurtdışında tanıtmak ise ( pek de gerek yok bizden daha iyi bildiklerine eminim) bu izlenilen yolun hiç de şık ve saygılıca olduğunu zannetmiyorum.

Yok maksat hakkatten şov yapmak , dikkat çekmek ise, biz "yeni ile eskiyi buluşturuyoruz Rock ve Mevlana yanyana ohh ne de güzel modern ülkeyiz" , "mağaza açılışına Semazen getirecek kadar ileri görüşlüyüz" mesajı vermek ise, tüm bu yapılanların bana verdiği tek bir mesaj var. Biz siyahla beyazı , armudun sapıyla üzümün çöpünü karıştıran hala neyi nerede yaparsak doğru ve şık olurun idrakına gelememiş batı özentisi ile doğu kültürünün arasında sıkışmış kalmış ve ne yapacağını şaşırmış bir milletiz.

Tez zamanda kafa karışıklığımızın gitmesi temennisi ile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder