Hürriyet

21 Ekim 2011 Cuma

SAĞDUYUM NERDE?

Ben o günden beri bekliyorum belki içim soğur diye..

Kaybettiğim sağduyum belki geri gelir diye...

Bir şehitte bir bin şehitte bir bizim için..

Siz hiç teröre kurban verdiniz mi etrafınızdan bilemiyorum

Ben verdim..

Öyle umulmadık anda gelir ki bu başınıza önce şaşkınlıktan acının bile farkına varmazsınız.

Sonra anlam vermeye çalışırsınız olanlara.. Ama bir türlü mantıklı bir açıklama bulamassınız. Öyle ya, hiç tanımadığınız biri ya da birileri , tanıdığınız birini , tamamen sebepsizce, kendi amaçlarını kabul ettirmek uğruna öldürmüştür.

Katil katlettiğinin kim olduğunu bile bilmemektedir. Ortada kişisel bir husumet, alacak verecek davası, hastalık, herhangi bir kaza yoktur.

Sadece öldüren ve ölenin ilişiksizliği vardır. ( Bunlardan herhangi biri olsa bile öldürmek asla kabul edilemez bir davranıştır )

Kendinize bir türlü açıklayamaz ve kabul ettiremessiniz bu ölüm şeklini.

 Neden? Neden? Kafanızdan bu sorular geçer ..Tekrarı azalarak ama hergün..

Öfkeniz büyür, büyür. 

Menemen'de bir subay şehit edilince " Yakın oraları" diyen Başkumandan geliyor aklıma..

Bir yanım " Yakın, yıkın, taş üstünde taş, nefes bırakmayın" diyor..

Diğer yanım " Galeyana gelme, sakin ve sağlam dur. Tam da istenilen bu kaosun yaratılması" diyor...

Sokağımız gelin gibi , bayraklarla süslü..

Kürt kardeşlerimizin nüfusu da fazla bu civarlarda..Eskiden bilmezdik..Şimdi biliyor olmamız farkındalığımızın artmış olması ne acı..

Sokaklarda konuşulanlar, yorumlar duyulunası gibi değil. Bir kıvılcım daha bekler gibi herkes, çok ürkütücü.

Hangi evlerde bayrak yok diye bakarken yakaladım bugün kendimi..

Ve anladım ki, bir uçurumun eşiğindeğiz milletçe..

Sağlam durmak gerek, sağduyumuza sıkı sıkı sarılmak gerek, galeyana gelmemek gerek..

Ama nasıl???

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder