Hürriyet

17 Mart 2010 Çarşamba

OKUMAK ve YAŞAMAK ÜZERİNE

Kim olduğunu hatırlamıyorum ama bir yazarın röportajında okumuştum. "Yazmam için önce okumaya doymam gerekiyor" demişti yazar gazeteci kıza. " Günlerce, gecelerce okumalıyım. Sonra okuduklarımı bir patlama etkisi yaratarak yazmama neden oluyor" gibi bir takım cümleler sarfetmişti. Kelimesi kelimesine aynı olmasada anlatmak istediği buydu.

Okumak ve hissetmek arasındaki bağlantıyı, okumak ve yaşamak arasındaki dostluğu, okumak ve diğerlerini anlamak arasındaki etkileşimi , okumak ve hissetiklerini anlatabilmek arasındaki öğretici gücü özetleyen hoş bir anlatımdı yazarın bu sözleri.

Bir anlamda demişti ki , diğer insanların neler söylediğini , neler hissettiğini, nasıl baktığını görmez isem benim hissetiklerim boş ve anlamsız , yazacaklarım amaçsız. Önce diğerlerini anlamalı, sonra kendimi anlatmalıyım. Benim kelimelerimin onların cümlelerinin içinde kullanılışını görmeliyim ki baktığım pencere değişsin, ufkum genişlesin.

Peki okumak bu denli önemli ise, bizim ülkemizdeki kitap fiyatları niye bu denli yüksektir soruyorum size. Kitapların fiyat etiketleri gözleri yakıyor. En ucuz kitap neredeyse 20 TL. Hele ünlü yazarların kitaplarına bakılmıyor bile. İşte burada kim için ve ne için yazıyorlar sorusu ortaya çıkıyor ki bu ayrı bir post konusu.

Sağda solda çıkıp " korsana hayır" kampanyaları yapmadan önce şu kitap fiyatlarını biraz düşürseniz de kampanyalar bu kadar manidar olmasa. Korsana, emek hırsızlığına tabiki de sonuna kadar hayır. Başkalarının emekleri üzerinden para kazanmaya tabiki de hayır. Ama kitap okumaya ve okutmaya da sonuna kadar evet.

Geçenlerde bir ana haber bülteninde ismi lazım değil bir kitabın , yasal baskısı kadar korsan baskısının ele geçirildiği ilan edildi. Be kardeşim, demekki o kadar insan daha okuyor bu kitapları. Sırça köşklerinizden biraz fedakarlık edip, düşürün kitaplarınızın fiyatlarını herkes yasal baskıyı alsın. Siz kazanın, korsanın önünü de kesin, ama parası olmayanı da biraz düşünün. Türkiye'yi sadece bir kaç semtten ibaret sanan yazarlarımız şöyle bir silkinip kendilerine gelseler hiç de fena olmayacak.

Herkes okusun, herkes okumaya doysun. Ama unutmayalım ki insanlar karınlarını doyurduktan sonra ruhlarını ancak doyurabiliyorlar....

2 yorum:

  1. Ahhh yaralarıma tuz bastın bozbek :D
    İnan çok üzülüyorum bu duruma, her ay en az 4-5 kitap alan ben maaşımdan baya bi fedakarlık etmem gerekiyor.
    Hem korsana hayır, dediğin gibi etiketler 20TL nasıl düzelir bu çelişki bilinmez..

    Güzel konuydu, kaleminize sağlık..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. derkenar@korsana hayır derken bile 2 kere düşünüyor insan...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil