Yağmur yağınca küçük birer yapay göle dönüşen İstanbul sokaklarında çocukluğum bitti.
Trafiği ömrümü, aptalca döşenmiş arnavut kaldırımları ayakkabılarımın topuklarını yedi.
Bir zamanlarki kirli havası ciğerlerimi mahfetti.
Denizine girilmez, sokağında yürünmez, kapkaççısından geçilmez.
Yeşili yok, böceği çok.
Arabana park yeri arama bulamazsın, değnekçiye para vermez isen arabanı da yerinde bulamassın.
Heryeri yokuş, toplu taşımalar hala tıkış tıkış.
Ama ben uzaklaşınça yine de özlüyorum bu şehri...
Kandiliniz mübarek olsun. Sağlık mutluluk huzur diliyorum.
YanıtlaSil