Hürriyet

7 Temmuz 2010 Çarşamba

GİTTİK-GEZDİK-GELDİK

Tatil bitti, iyi de geldi hepimize. Sarımsaklı'nın altın rengi kumlarında güneşlendik, masmavi ve BUZZ gibi sularında yüzdük, Şeytan Sofrası'nda gün batımını izledik, Cunda'da sakızlı dondurma yedik.. Kumsaldan denizkabuğu topladık, yıllar sonra denizde kaydırmaca oynadık, çocuklarla taş sektirdik, hiç kitap okuyamadık!, disko , bar vs de neymiş sesini duymakla yetindik. Çocuklar gibi şen, sırtımızda 10 ton yük taşımış gibi pestilimiz çıkmış vaziyette tamamladık tatili.

Dönüşte Çanakkale üzerinden döndük. Kaz Dağları'nda ciğerlerimiz bayram etti, köylülerden alışveriş yaptık, Truva'yı gezdik, Ezine'den peynir aldık, Çanakkale'de Şehitlikte gözyaşlarımızı tutamadık, Tekirdağ'da köfteciye uğramasak ayıp olurdu.

Gezdik, tozduk, yedik, içtik, yüzdük.. Hep güldü yüzümüz, çocuk yanımızı yeniden keşfettirdi bize meleklerimiz.Giderken hava çok kötüydü neredeyse yol boyunca somurttum durdum. Ama Ayvalık'ta içimizi ısıtan bir güneş karşıladı bizi ve hiç saklamadı kendini bulutların arkasına.

Paylaştık, paylaştıkça rahatladık...

Bu tatilden çıkarımlarım;

İki çocukla tatile gitmenin ( hele ki biri 2 yaşında ise) ne denli zor ama bir o kadar da keyifli olduğunu anladım. Bazen insan isyan noktasına gelse de, ne işim var uleynn benim bu tatilde dese de yorgunluktan gece saat 23.00'da uyuya kalsa da muhteşem bir deneyimdi.

Çocukla tatil çok keyifli ama böyle bir tatilden sonra kocayla 3 günlük bir kaçamak yapıp başaşa kafa dinlemek de gerekiyor...

Gezelim, görelim, eğlenelim tadında bir tatili Türkiye'nin çeşitli bölgelerine maddi imkanlar elverdikçe senede bir gerçekleştirmek çocukların gelişimi , büyüklerin paylaşımı açısından oldukça verimli bir olay...

Güzel ve keyifli bir tatil yapmak için hatrı sayılır paralar harcamaya hiç de gerek yok..

Hiç bir havuzu, asla denizin keyfine değişmem...

Her köşesi cennettir benim güzel memleketimin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder